Hepatit B Virüs Enfeksiyonu

Hepatit B Virüs Enfeksiyonu

Hepatit B Virüs Enfeksiyonu

Hepatit B Virus (HBV) İnfeksiyonu tüm dünyada yaygın olarak görülen bir karaciğer hastalığıdır. Etkeni Hepatit B Virusudur. Virus bir DNA virusu olup insandan insane kan ve kan ürünleri, cinsel yol, infekte vücut sıvılarıyla ve damar içi ilaç kullananlarda ortak enjektör kullanımıyla bulaşabilir. HBV pozitif olan annelerden doğan bebeklere de HBV doğum esnasında bulaşabilir. Bu çoğunlukla ilerleyen yıllarda kronik infekiyonların ortaya çıkmasına Zemin hazırlar. Hastalığın yaygın olarak görüldüğü riskli gruplardan biri de sağlık çalışanlarıdır. Hastane ortamında tedavi gören ve HBV pozitif olan hastaların vücut çıkartılarıyla infekte olan materyalin kullanımı ve bunlarla meydana gelen yaralanmalar, batıcı ve kesici kazalar nedeniyle bulaşma olabilir. En yaygın olan bulaşma yollarından biri de güvenli olmayan kan ve kan ürünlerinin kullanımıdır. 

 Evde aynı ortamı paylaşmak, ortak kaptan yemek yemek ya da içmek, aynı tuvaleti ve banyoyu kullanmak, öpüşmek, el sıkışmak, sarılmak ile hastalık bulaşmaz. Hastalık doğum esnasında anneden bebeğe bulaştığında immün system hücreleri uzun süre HBV’e tolerans gösterir. Böylece virus immün sistemin denetiminden kaçarak çoğalır ve belirli bir sayıya erişir. Genellikle adölesan dönemde ya da 20’li yaşlarda immün sistemin farketmesi ile hastalık aktifleşir. Bunun sonucunda hastalık kronikleşir. Siroz ve karaciğer kanseri gelişme ihtimali söz konusudur. Bu nedenle hastaların erken dönemde tedavi seçenekleri değerlendirilmelidir. HBV ile çocukluk ya da ilerleyen yaşlarda karşılaşıldığında hastalık %90 oranında altı ay içerisinde tam şifa ile iyileşir. Hastaların ancak %10’unda kronik hepatit gelişir. HBV infeksiyonunun akut döneminde fulminan hepatit olarak adlandırılan ciddi karaciğer harabiyeti ve hepatic ensefalopati gibi nörolojik tabloyla seyreden hastalık formu gelişebilir. Fulminan hepatitli hastalarda karaciğer yetmezliği ve ölüm oranı yüksektir. Bu tür hastalarda karaciğer transplantasyonu gerekibilir. 


Hepatit B Virusu Nasıl Bulaşır?

  • Hepatit B taşıyan annelerden doğan bebeklere bulaşma
  • İnfekte kan ve kan ürünlerinden bulaşma
  • Cinsel yolla bulaşma
  • Damar içi uyuşturucu kullananlarda ortak enjektör kullanımı
  • Güvenli olmayan aletlerle kulak delme, küpe deneme
  • İnfekte material ile tatuaj (dövme)
  • Steril olmayan aletlerle manikür ve pedikür yapılması
  • Steril olmayan aletlerle yapılan cerrahi işlem
  • Steril olmayan aletlerle diş çekimi
  • Ortak diş fırçası kullanımı
  • HBV ile infekte kişilerle aynı ortamı paylaşırken açık yaraların kapatılmaması
  • Organ transplantasyonu
  • Güvenilir olmayan kan transfüzyonu



Akut HBV infeksiyonunun Bulaşma Süresi ve Belirtileri Nedir?

Hepatit B Virusu bulaştıktan sonra ortalama bir ay ile 6 ay arasında belirtiler ortaya çıkar. Akut döneme ait hastalık belirtileri bebekler ve çocuk yaş grubunda genellikle görülmez. Klinik belirtilerin görülmediği bu dönem sessiz ya da Asemptomatik dönem denir. Yetişkin yaş grubunda hastalığa ait bazı klinik belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler:

  • İştahsızlık
  • Halsizlik
  • Ateş
  • Eklem ağrıları
  • Gözlerde ve ciltte sararma
  • İdrar renginde koyulaşma
  • Dışkı renginde açılma
  • Bulantı
  • Kusma
  • Kaşıntı
  • Karın ağrısıdır.


Hastaların Tedavisi ve Dikkat Etmeleri Gereken Konular

Akut Hepatit B infeksiyonu tanısı alan hastalar yatak istirahati yapmalı, yeterince sıvı almalı ve karaciğer enzimleri düzelene kadar aşırı efor sarfetmemelidir. Hastalığın akut dönemde spesifik bir ilacı bulunmamaktadır. Bununla birlikte fulminan hepatit açısından hastalar takip edilmeli, gerekirse hastane ortamında takip ve tedavi edilmelidir. Hastaların akut dönemde alkol kullanımından kaçınmaları, karaciğerde toksisite oluşturabilecek ilaç kullanımı açıından dikkat etmeleri, sağlıklı gıdalar ve içecekleri tüketmeleri, düzenli uyumaları gerekmektedir. 


Kronik Hepatit B Virus İnfeksiyonu ve Önemi Nedir?

Hastalığın teşhisinden 6 ay sonra halen HBsAg pozitifliği devam ediyorsabu durumda kronikleşmeden söz edilir. Hastalık anneden doğum esnasında HBV ile enfekte olan bebeklerde %90-95 oranında kronikleşir. Bu hastalar çoğunlukla erişkin yaşlara ulaştığında hastalığı tesadüfen öğrenirler ve gerekli incelemelerde hastalığın kronik formda olduğu anlaşılır. Bu hastalara kan analizleri, serolojik testler ve karaciğer iğne biyopsileri yapıldığında hastalığın tedavi gerektirip gerektirmediği belirlenir. Tedavi gerekli olan hastalara antiviral ilaçlar ya da interferon verilebilir. Kronik HBV infeksiyonu için verilen tedavilerde interferon ile bir yıllık tedavi uygulanır. Tedaviden kalıcı yanıt elde etme ihtimali %30-40 arasındadır. Bununla birlikte antiviral ajanlarla tedavi başarısı daha yüksektir, ancak bu ilaçları ömür boyu kullanmak gerekir. Antiviral kullanmanın oluşturacağı bir başka risk de bunların bazılarına direnç gelişme potansiyelinin bulunmasıdır. Henüz direnç geliştiği gösterilmemiş olan Tenofovir içeren antiviral ajanların böbrek hastalarında ve osteoporoz hastalarında kullanımları risk içermektedir. Kronik HBV infeksiyonu gelişen hastalarda yeterli tedavi yapılmadığında siroz ya da karaciğer kanseri gelişme riski bulunmaktadır. Bu nedenle hastaların yakın takibi önem taşımaktadır. 


Hepatit B Hastalık Tanısı Nasıl Konulur?

Hepatit B hastalık tanısı kan testleri ile konur. Kan testlerinde HBV için spesifik antijen ve antikorlara bakılır. Bunların pozitifliği saptandığında hastalığın akut ya da kronik formda olup olmadığı değerlendirilmelidir. Akut HBV infeksiyonlarında karaciğer enzimleri ortalama 8-10 kat daha yüksek olarak saptanır. Bu hastalar tedavi süresince fulminan hepatite karşı korunmalı, hastalığın altı ay sonunda tam olarak iyileşmesini sağlamak amacıyla yakın takip yapılmalıdır. Akut dönemde karaciğerin sentez fonksiyonları takip edilmeli, kanama eğilimi yönünden laboratuar parametreleri izlenmelidir. HBV ile infekte kişilerin aile bireyleri hastalığın bulaşması açısından risk altında bulunduklarından bunların bağışıklıkları araştırılmalı, gerekirse aşılanmalıdır. 


Hepatit B Virus Aşıları

Hepatit B aşısının koruyuculuğu oldukça yüksektir. Son yıllarda ülkemizde bebeklikten itibaren HBV aşılarının rutin aşı kapsamına alınmasından sonra ülkemizde HBV oranları giderek azalmış ve ülke genelinde %10’lardan %1-1.5’e gerilemiştir. Bununla birlikte çocukluk çağında aşılanmayanlar ya da hatırlatma dozunu yaptırmayanlarda hastalıkla ilerleyen yıllarda karşılaşma olasılığı mevcuttur. Bu risk özellikle laboratuar çalışanlarında, sağlık çalışanlarında, bakım evleri ve toplu yaşam merkezlerinde çalışanlarda daha yüksektir. Aşıların koruyucu etkisi %90-95’dir. Aşılama 0, 1 ve 6.aylarda olmak üzere üç doz halinde yapılır. Her on yılda bir riskli grubun hatırlatma dozunu yapmaları ve antikor düzeyini yüksek tutmaları tercih edilir. Bununla birlikte üç dozluk aşı uygulaması ile elde edilen antikor düzeyi düşük bulunsa dahi virusla karşılaşma sonrasında Bellek Hücreleri tarafından hızlı antikor sentezlendiği bilinmektedir. Bu durum immün sistemi baskılanmış hastalar ya da immün sistemi baskılayan ilaç kullananlarda geçerli değildir. 


Kronik HBV infeksiyonu Kendiliğinden İyileşebilir mi?

Kronik HBV infeksiyonu kendiliğinden iyileşebilir ancak bu oran her yıl için %1 dolayındadır. Son derece nadir görülen bu durum için kontrolsüz ve tedavisiz beklemek son derece sakıncalıdır. Bu durum hastalığın belirti vermeden ilerlemesine ve olumsuz sonuçlar doğurmasına neden olabilir.  


Delta Virus İnfeksiyonu Nedir? HBV ile İlişkisi Var mıdır?

Delta virus infeksiyonu HBV hastalarında görülen bir hepatit türüdür. HBV ile infekte olmayan kişilerde görülmez. Hastalık Hepatit B virusu ile birlikte Delta Virusunun eş zamanlı bulaştığı hastalarda daha olumlu seyreder ve iyileşme oranı yüksektir. Bununla birlikte kronik HBV hastalığı bulunanlarda sonradan Delta Virus eklendiğinde hastalık daha ağır seyreder. Fulminan hepatit ve karaciğer yetmezliğinin gelişme olasılığı artar. Bu hastalarda siroz ve karaciğer kanseri görülme riski daha yüksektir. Bu hastalar tanı konulduğunda interferon ile tedavi edilmelidir. HBV gibi Delta virus aynı yöntemlerle bulaşır. Korunma için steril sağlık ekipmanlarının kullanılması, açık yara ve vücut kesilerinin kapatılması, güvenli cinsel yaşamın tercih edilmesi ve damar içi uyuşturucu kullanımından kaçınılması gerekmektedir. Hepatit B virus için aşılanan ve antikor gelişen kişiler yalnızca HBV için değil, aynı zamanda Delta Virus için de korunmuş olurlar.