HBcrAg Biyobelirteci: HBeAg Negatif Kronik Hepatit B Hastalarında Yüksek Riskli HCC'nin Öngörülmesinde Kritik Rolü
Yakın zamanda yapılan bir çalışmada Dusheiko ve arkadaşları (NEJM 5 Ocak 2023 sayısı) derleme makalelerinde, kovalent olarak kapalı sirküler DNA'nın (cccDNA) bir biyobelirteci olan hepatit B çekirdek ilişkili antijenin (HBcrAg) kronik hepatit B virüsü (HBV) enfeksiyonu olan hastaların kesin tedavisindeki rolünü açıklamaktadır. Günümüze kadar HBcrAg'nin klinik öneminin belirsizliğini koruduğu belirtilse de, günümüzde bu görüşler değişmeye başlamıştır.
Yapılan bir kohort çalışmasında , test sonuçları hepatit B e antijeni (HBeAg) negatifliği için gri bir bölgede olan (mililitrede 2000 ila 20.000 IU HBV DNA seviyesi ve neredeyse normal bir alanin aminotransferaz seviyesi olarak tanımlanan) hastalar arasında daha yüksek bir HBcrAg seviyesinin (mililitrede >10.000 U) artmış hepatoselüler karsinom (HCC) riski ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Böyle bir ilişki, HCC öncesi bir olay olan sirozun varlığı olarak tanımlandığında da geçerlidir. Yukarıda bahsedilen gri bölgenin tanımı tedavi kriterlerini karşılamayan hastaları içerecek şekilde genişletildiğinde, hem Tayvan hem de Japon kohortlarında daha yüksek HBcrAg seviyesi tutarlı bir şekilde artmış HCC riski ile ilişkilendirilmiştir. Bu veriler birlikte ele alındığında, serum HBcrAg düzeyinin mililitrede 10.000 Ü'den fazla olmasının, HCC riskini sınıflandırmak ve HBeAg-negatif gri bölgede bulunan hastaları tedavi etmek için klinik olarak yararlı bir biyobelirteç olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda HBeAg negative gri bölgede bulunan hastalarda HBcrAg yüksekliği HCC açısından riski artırmaktadır.